23 Mayıs 2009 Cumartesi

....kırılgan...
sözlenecek cümleler gizlenir gözlerimin en derin noktalarına, yüreğimin solgun sayfalarına..

...yağmur yağıyor yüreğim.. yağmur temizliyor tüm sokakları, tüm acıları.. yağmur yağıyor segili.... yüreğimin yağmurları dinmiyor geceler boyu.. sonra bir dinginlik çöküyor yüreğimin yangınına. açılmamış sayfa bırakmıyorum yüreğimde... açtıkça acıyor, açtıkça kanıyorum.. kanadıkça tazeleniyor, büyüyor, yaşlanıyorum..... yaşlandıkça çocuk masumiyeti yüreğimi sarıyor yeniden, yeni sevgiler barındırıyorum insanlara.. acılarım arttıkça sevgilerim de artıyor.. seviyorum ve kırılıyorum...

...
sokaktayım..
karanlık sokakta yalnız yüreğim.. bir sokak lambasının ışığı süzülüyor sokak başından.. yaklaştıkça büyüyor aydınlık.. geride bırakıyorum aydınlığı. evler karanlık bir geceye dalmış.. bir kaç ışık hüzmesi dikkatimi çekiyor..kim var diyorum, acaba bu saatte ne düşünüyor??? belki oradasındır diyorum.. orada olan da belki hayatıma girecek diyorum.. hayatımın herhangi bir evresinde, herhangi bir anında karşıma çıkacak.. herhangi bir insan olacak HAYATIMDA.. benim olmayan tek kişilik yaşantımda... belki o da acıtacak yüreğimi farkında olmadan, belki sızılarım artacak, sonradan açılacak bir yarada o bırakacak yüreğimin en kuytu yerine.... belki...... gülümsüyorum, selam veriyorum 'belki' hayatıma girecek insanlara... yürüyorum sokakta.. kulağımda bir senfoni.. derinden gelen bir melodi.. sokağın sessiz haykırışı eşlik ediyor bu eşsiz senfoniye, sonra yüreğim ve çığlıkları katılıyor orkestraya.. duyuyorum... Beethoven'ın duymayan kulaklarındaki haykırışlar gibi içimdeki ve çevremdeki sesler, Beethoven oluyorum bir anda.. sonra Mozart.. sonra Farid Farjad.. sonra bir bağlama tınısı yükseliyor Erdal Erzincandan.. sonra... sonra dağların ve ormanların sesi çağlayanlar eşliğinde katılıyor..... sonra bastırıyor bir kız çocuğu sesi tüm orkestrayı... MASAL diyorum.. bu masal..... sonra.... masal bitiyor....
sessiz bir çığlığa gömülüyorum yeniden.... sokaklar susuyor, Beethoven duymuyor yeniden, Mozart susuyor, Farjad kemanını bırakıyor, bağlamalar gömülüyor karanlığa..çağlayanlar kuruyor, dağlar SUSUYOR... Masal da...
yürüyorum sessiz, suskun, yalnız, kimsesiz.. sustukça gömülüyorum karanlığa, gömüldükçe susuyorum karanlıkta....
yürüyorum..
gece güne devretmekte zamanı, saatleri.. dünya günaydın demek için hazırlık yapmakta...
...
GÜNÜN AYDIN OLSUN dünya.... görüşmek umuduyla...

Hiç yorum yok: